>
#BizMINIyiz   | MINI Türkiye

#BİZMINIYİZ

MINI SÜRÜCÜYLE SÜREKLİ KONUŞAN BİR OTOMOBİL.

İlham Yayar’ın atölyesine adım atar atmaz ilk dikkat çeken, sizi kapıda karşılayan yeşil Klasik Mini’si oluyor. Ardından onunla aynı garajı paylaşan diğer MINI’lerinin de hikayelerini dinleyince, gerçek bir MINI tutkunuyla sohbet ettiğinizi anlıyorsunuz; İlham Yayar’ın hayalleri sizi de heyecanlandırıyor.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Kaç yaşındasınız, nerede yaşıyorsunuz?

1980 doğumluyum, İstanbul Bostancı’da yaşıyorum. Evliyim ve bir çocuğum var, pazarlamayla uğraşıyorum.

MINI ile ilk ne zaman ve nasıl tanıştınız? Bize MINI ile tanışma hikayenizi anlatır mısınız?

2006 yılında bir arkadaşım MINI aldıktan sonra ikimizde de klasik bir MINI alma sevdası doğdu. O beni yarı yolda bıraktı ama ben yaklaşık 1.5 sene kadar aradım. O zamanlar şimdiki gibi internette ilanlar da yok, kulaktan dolma bilgilerle birisi bana “Antalya’da var bir araba” diyor, ben kalkıp Antalya’ya gidiyorum, orada sanayiyi arıyorum. Konya’ya, İzmir’e gidiyorum, Klasik Mini arıyorum.

Bir gün şans eseri Konya’ya gidip sorduğumda, orada klasik bir Mini olduğunu öğrendim. Alıp toplamaya çalışmışlar ancak toplayamamışlar, projeleri yarım kalmış. Onlar da o haliyle satmaya karar vermişler. Hal böyle olunca ben arabayı görmeden çekici aramaya koyuldum. Arabayı alacağım, çekiciyle İstanbul’a götürmeyi düşünüyorum. Bu sırada çekiciyle konuşurken, bana daha iki gün önce İzmir’den buraya bir araba getirdiğini söyledi. Bir arkadaşımla birlikte arayıp satılık olup olmadığını öğrenelim dedik. Arkadaşım numarayı tuşlarken, arayacağımız numaranın kendi tanıdığı olduğunu fark etti. Aradık, konuştuk, atladık yanına gittik. Onun da Klasik Mini’yi yeni aldığını öğrendik, bize satması için ikna etmeye çalıştık. Gittik arabanın yanına, baktık ki araba kötü durumda ancak çalışıyor. Arabı alıp yola koyulduk, yani 1.5 senedir aradığımız arabayı 10 dakika içinde bulduk. İlk başlarda arabanın satışını vermedi ama birkaç ay içinde ikna ettim.

#BizMINIyiz | MINI Türkiye
#BizMINIyiz | MINI Türkiye
Ben o dönemde askere gittim geldim, hayat meşgalesi, işe girdik çıktık derken çok vaktim olmadı arabayla uğraşmak için. Evlendik, eşim hamile kaldı, sonrasında hayatımız bir standarta oturunca arabayı toplamaya karar verdim. Ama o esnada bir R53’üm vardı, ona parça bulmak için de çok uğraştım, yurtdışı ile yazıştım, çok geniş bir çevre edindim. Malta’ya, İngiltere’ye, Yunanistan’a gidip geldim… Selanik’te, eskiden bu arabalarla yarışmış ve tüm yarış arabalarını garajına çekmiş bir amca ile tanıştık. O tek kelime İngilizce bilmiyor, ben tek kelime Yunanca konuşamıyorum ama onunla biz saatlerce sohbet ettik. Parça ararken ondan çok destek aldık, Türkiye’ye çok malzeme getirttik.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye

Şu an bu Klasik Mini haricinde iki MINI’niz daha var, onların da hikayelerini dinleyebilir miyiz?

Tabii, ilk önce bahsettiğimiz Klasik Mini ve sonrasında R53’üm oldu, ardından bu F56 oldu. Borusan’da ne kadar JCW aksesuarı varsa, hepsi şu anda bu arabanın üstünde var. Yani muhtemelen bu arabanın üstünde bir araba parası kadar aksesuar vardır. Zaman geçtikçe, arabayı toplamaya çalışmanın, o mücadelenin, bana arabayı kullanmaktan daha fazla zevk verdiğini fark ettim. Onun üzerine yeni bir araba arayışına girdim. Şans eseri, tanıdığım bir ağabeyimin, Türkiye’de tek olan cabrio ve otomatik, mor Klasik Mini’siyle yolum kesişti. Şimdi sırada o var, onu toplayacağım.
İlk klasik MINI’mi aldığımda, o arabanın tüm projesini çizmiştim: Renginin, şeritlerinin, dikiz aynasının, sis farı kapaklarının nasıl olacağını biliyordum. Ancak mor olan klasik MINI’nin projesini henüz çizemedim, örneğin ne renge boyayacağıma hala karar veremedim ama bir yandan gerekli olacak standart parçaları toplamaya da başladım.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye

Günlük sürüş deneyiminiz nasıl, vaktiniz daha çok hangi MINI ile geçiyor?

Daha çok F56 ile geçiyor, örneğin 5 gün onu kullanıyorsam 2 gün klasik olanı kullanıyorum. Klasikten de vazgeçemiyorum, hiçbir araba beni bu kadar mutlu etmiyor. Arabayı çok iyi hissediyorsun, sana yolu aktaran ve sürücüyle sürekli konuşan bir araba.

Sizce MINI’yi özel kılan özellikleri neler?

Öncelikle zamansız bir araba, ki 1959’dan 1999’a kadar büyük değişiklikler olmadan, çok ufak makyajlarla bu Klasik Mini üretildi. Baktığınız zaman klasik ile F56 arasında çok benzerlik var. Onun yanında, sınırsız bir araba. Bugün 18 yaşında ehliyetini almış birisi de MINI kullanabiliyor, bu işin duayeni ve çok iyi araba kullanan 60 yaşında birisi de. Bir diğeri de, MINI kulübüne üyeyim. Belki de dünyadaki en aktif ve düzgün çalışan kulüplerden biri Türkiye’de, o bizim çok büyük bir şansımız.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye
#BizMINIyiz | MINI Türkiye

MINI sahibi olmanın sizce en güzel yanı nedir?

Bence en güzel yanı arabanın bu kadar kişiye özel olması. İstediğiniz değişikliği yapmak için sonsuz seçenek var. Kulübümüzle bir buluşma yaptığımızda, onlarca yüzlerce araba bir araya geldiğimizde şunu görüyorum: Hiçbir arabanın hiçbir parçası birbirine benzemiyor. Hepsi bambaşka birer karakter. MINI’nin kişiselleştirilebilir hali beni çok mutlu ediyor. Bugün 100 tane MINI sahibi gelip anahtarlarını bir masaya koysalar, ben kendi arabamın anahtarını hemen bulurum, anahtarına kadar kişisel bir araba. Siz kendinizi nasıl görmek istiyorsanız, arabanızı da o hale getirebiliyorsunuz.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye

MINI’yle düzenli olarak gittiğiniz bir rotanız var mı?

En çok gittiğim rota Selanik. Onun yanında İtalya’ya, İsviçre’ye, Bulgaristan’a da gittik; Avrupa’ya çok kez gittik. Ama dediğim gibi bu arabanın en çok gittiği ve belki de en çok sevdiği rotalardan biri Selanik.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye

Bize MINI ile çıkmak için önereceğiniz rota neresi olurdu?

MINI’nin ruhunda pist var, F56 şu an 4 yaşında bir araba ama belki de 8 ya da 10 kere önce Selanik’e, oradan Serres Pisti’ne, hem Türkiye hem de oradaki MINI kulüpleriyle bir araya gelip gitmişliğimiz var. O rotayı önerebilirim.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye

Peki bir gün mutlaka çıkmayı istediğiniz bir rotanız var mı?

Bu arabalarla yapmam mümkün değil ama bir gün bir MINI ile Route 66’yı geçmek istiyorum. Bir o var, bir de Romanya’da Tranfagaraşan’a gitmek istiyorum. Yeni MINI’yi yeni aldığımız dönemde Alp Dağları’nda 3.000 kilometreye yakın bir yol yaptık, onun için MINI’yi buradan bir Ro-Ro’ya yükleyip gönderdik, biz uçakla gittik. Vardığımızda arabalarımızı alıp kulüp olarak bütün o yolları gezdik. Şimdi kısa vadede bu arabayla Tranfagaraşan’a gitmek istiyorum, uzun vadede de ABD’de bir MINI kiralayıp Route 66’yı geçmek istiyorum.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye

MINI’yle gerçekleştirmek istediğin bir hayaliniz var mı?

Eşimi ikna edebilirsem [gülerek], dördüncü MINI’yi alıp bir yarış arabasına dönüştürmek istiyorum.

#BizMINIyiz | MINI Türkiye

MINI’yi kaç yıl kullanmak istersiniz?

Şöyle söyleyeyim, şu an iki Klasik Mini’m var ama hayatta satacağım en son menkulüm Klasik Mini’mdir. Zamanında MINI kullanmış ve hayatlarının bir noktasında satmış insanlarla karşılaştım ama hepsinin içinde Klasik Mini ukde kalmış. Kimisi durdurup “Benim babamda vardı, bütün çocukluğum bununla geçti” diyor, kimisi bir anısını anlatıyor… Ben hiçbir zaman o noktaya gelmek istemiyorum, yıllar sonra görüp de “Bende de bu arabadan vardı” demek istemiyorum. O yüzden diyorum ya, satacağım en son menkulüm.
#BizMINIyiz | MINI Türkiye