MINI JCW X DEUS EX MACHINA

MINI JCW X DEUS EX MACHINA.
İKİ DÜNYA. İKİ OTOMOBİL. TEK TUTKU.

Uluslarası Otomobil Fuarı IAA Mobility bu yıl otomotiv dünyasının geleceğine ışık tutarken, en çok ses getiren iş birliği MINI ve Deus Ex Machina’dan geldi. MINI, yaşam tarzı dünyasında özgün tasarım ve el işçiliğiyle öne çıkan Deus Ex Machina ile güçlerini birleştirerek, motorsporları tutkusunu ve kişiselleştirilebilir tasarım anlayışını kutlayan iki özel üretim John Cooper Works konsept otomobili tanıttı. Bu iş birliği, hem hız tutkusunu hem de yaratıcı tasarımı merkezine alan sıra dışı bir yaşam tarzının otomobile yansıyan ifadesi olarak fuarın en çok konuşulan iş birliklerinden biri oldu.
MINI JCW X DEUS EX MACHINA
Elektrikli "The Skeg" ve İçten Yanmalı "The Machina"; sürdürülebilirlik temasına katkı sağlarken, The Skeg'in elektrikli motoru (190 kW/258 hp) ve hafifletilmiş fiberglass panelleri çevresel etkiyi azaltıyor. The Machina, 170 kW/231 hp gücündeki içten yanmalı motoruyla yüksek performans sunuyor. Her iki modelde büyük beyaz "X" çatı grafiği iş birliğini simgeliyor. MINI Tasarım Başkanı Holger Hampf, iş birliğini şu şekilde tanımlıyor: “Bu iki otomobil, MINI’nin motorsporları tarihini ve özgün tasarım dilini bir araya getiriyor. Tasarımlar, geleneksel işçilik ve modern detaylarla harmanlanarak hem özgünlüğü hem de performansı kutluyor.”
MINI JCW X DEUS EX MACHINA

"The Skeg" elektrikli model, sörf kültüründen esinlenerek minimal bir tasarıma sahip. Sürdürülebilir verimlilik için kullanılan fiberglass paneller ve spoyler, aerodinamiği optimize ederken, iç mekânı fonksiyonellik ve sadelik ön plana çıkarıyor. "The Machina" ise MINI’nin yarış ruhunu taşıyor. Yarış temalı tasarımı ve yüksek performansı ile dikkat çekerken, iç mekânda kullanılan hafif alüminyum ve mumlu kumaşlar, performansı artırıyor.

MINI JCW X DEUS EX MACHINA
Elektrikli “The Skeg”, sörf kültüründen esinlenerek minimal tasarlandı. Vivid sarı ve gümüş gövde, yarı şeffaf fiberglass paneller (yüzde 15 ağırlık azaltımı, sürdürülebilir verimlilik için) ve Flex Tip Surf Spoiler (dalga konturlarını taklit ederek hava akışını optimize eder) ile dikkat çekiyor. Gerilim kayışları, sörf tahtası taşıma ritüelini yansıtırken, aydınlatmalı sekizgen ön ızgara çerçevesi ve tavan spoyleri silueti keskinleştiriyor.

İç mekânda analog kontroller, neopren koltuk kaplamaları (su itici ve konforlu) ve sörf tahtası yapısına benzer ön panel, sadelik ve fonksiyonelliği birleştiriyor. Fiberglass tepsiler ıslak mayo depolama gibi pratik detaylar, sahil yaşam tarzını araca entegre ediyor.

MINI JCW X DEUS EX MACHINA
İçten yanmalı “The Machina”, MINI’nin saf yarış ruhunu taşıyor. Kırmızı-beyaz-siyah renk paleti, geniş çamurluklar, Nürburgring Nordschleife esintili yarış difüzörü (hava akışı ve stabilite için) ve Can-Am tarzı spoyler, MINI JCW’nin yarış DNA’sını yansıtıyor. İç mekânda 5 noktalı emniyet kemerleri, ham alüminyum zemin plakaları (hafif ve dayanıklı) ve mumlu kumaş ön panel ağırlık tasarrufu sağlayarak performansı artırıyor.

Her iki modelde de görünür dikişler ve geleneksel kollar, mekanik karakteri vurgularken, dış grafikler (sayılar ve geometrik şekiller) ve takla kafesi MINI’nin yarışçı geçmişine saygı duruşu niteliğinde.

MINI JCW X DEUS EX MACHINA
The Skeg’in fiberglass panelleri ve The Machina’nın alüminyum bileşenleri, ağırlık tasarrufu ve verimlilik sağlayarak sürdürülebilirliği destekliyor. Bu malzeme seçimleri, fuarın döngüsel ekonomi temasını yansıtarak kaynak tasarrufuna katkıda bulunuyor. Ayrıca, The Skeg’in elektrikli yapısı, emisyonları sıfıra indirerek çevresel etkiyi minimize ediyor.
MINI JCW X DEUS EX MACHINA
MINI x Deus Ex Machina yaşam tarzı kapsül koleksiyonu, ilk olarak Münih’teki MINI Pavillon’da tanıtıldı. Bu özel koleksiyon, iki markanın ortak DNA’sını yansıtan hassas mühendislik, zamansız stil ve kusursuz detay anlayışını giyime taşıyor. Yüksek kaliteli materyaller ve özenli işçilikle hazırlanan koleksiyon, hikâye anlatımını tasarımla ustaca harmanlayarak motorsporlarının dinamizmini modern giyimle buluştururken hem güncel hem de zamana meydan okuyan bir çizgi ortaya koyuyor.

Sörf kültüründen ilham alan elektrikli The Skeg, minimalizm ve işlevselliği bir araya getirirken, içten yanmalı The Machina yarış ruhunu saf performansla ifade ediyor. Hafif ve dayanıklı malzemeler, mekanik detaylar ve özgün grafikler, her iki aracın karakterini belirgin kılıyor. Bu iki özel üretim konsept otomobil, hızın, yaratıcılığın ve el işçiliğinin birleştiği tasarımıyla, MINI’nin tutkusunu ve inovasyonunu yollara taşıyor.