MINI BEŞ MİLYAR DOLARLIK MARKA DEĞERİNE ULAŞTI.

MINI, Interbrand'in EN İYİ 100 Global Marka sıralamasında basamakları tırmanmaya devam ediyor.

Herhangi bir otomobil markası olmanın ötesinde MINI, kişisel stilin bir ifadesidir ve dünya genelinde müşterileri için ilham kaynağıdır. Cazip ürünler, yenilikler, özgünlük ve ayırt edici marka iletişimi aracılığıyla markanın sürekli olarak kendini yenilemesi MINI genlerinin bir parçasıdır. Markaya yönelik bu ilgi marka danışmanlığı şirketi Interbrand tarafından yapılan en son En İyi Global Markalar sıralamasına da yansıdı. MINI markasının değeri bu yıl tekrar arttı. Marka değeri beş milyar ABD dolarının üzerinde olan yenilikçi premium marka 87. sıraya yükseldi.

MINI marka değerindeki istikrarlı büyümeyi devam ettiriyor. 2014 yılında henüz ilk 100'de olmayan marka 2015 yılında ilk kez 98. sırada yer almayı başardı. 2016 yılında ise 10 sıra yükselerek 88. sırada yer aldı. Bu yıl MINI bir kez daha bu konumunu iyileştirdi.

Marka değerindeki bu büyük yükselişin kaynağı 2015 yılında açıklanan markanın yeniden yapılandırılmasının sistematik olarak uygulanmasıdır. Markanın görünümü ve yeni iletişim tonlarına yansıyan tasarım, özgünlük ve gerçek marka değeri yeni marka kimliğini belirliyor.

MINI Kıdemli Başkan Yardımcısı Sebastian Mackensen konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “İnsanların hayatları, ilgi alanları ve tutkuları ile gerçek anlamda ilgileniyoruz. Dünyaya yalnızca mesaj göndermenin ötesinde şeyler yapmak istiyoruz. Anlamlı ve tatmin edici bir hayat yaşamak isteyen genç, şehirli ve yaratıcı kişilerle özgün bir diyalog kurmak ve onları dinlemek istiyoruz.

MINI, kendi genleri için yeni uygulamalar keşfetme konusunda bir otomobilden daha fazlasıdır. Marka, cazip yaşam alanlarının giderek azaldığı ve sorumlu konut kaynak kullanımının giderek daha önemli hale geldiği şehirlerde yaşayan yaratıcı gençlere hitap ediyor. "Yaratıcı alan kullanımını" ve "minimal ayak izi" gibi ürünleri konusunda geleneksel vaatlerini yerine getiren MINI, “MINI LIVING – Breathe” enstalasyonu ile her iki konu için de vizyon sahibi bir çözüm sunuyor. New York merkezli bir mimarlık firması SO–IL ile işbirliği yapan MINI, sınırlı şehir içi alanlarda kaynaklar konusunda bilinçli şekilde bir arada yaşama anlayışının öncü bir yorumuna katkı sağlıyor. “MINI LIVING – Breathe”, geleneksel yaşam konseptlerini sorguluyor ve şehir içinde gelecekte karşılaşılacak zorluklara yönelik yaratıcı çözümler üretiyor.

Ürünleri aracılığıyla sorumlu kaynak kullanımını teşvik eden MINI aynı zamanda elektromobilite alanında on yıldan fazla süredir aktif rol oynamaktadır. MINI E, 2008 yılında e-mobiliteye ilişkin geniş ölçekli çalışmalar başlatmıştır. Elektromobilite alanında on yıldan fazla süre boyunca elde edilen teknik bilgilerden yararlanılarak bu yılın başlarında plug-in hybrid modeli MINI Cooper S E Countryman ALL4 pazara sunuldu. 2019 yılında MINI ayrıca bu yıl yapılan IAA otomobil fuarında MINI Electric Concept olarak ön tanıtımı yapılan tamamen elektrikli, üç kapılı bir modeli pazara sunacak. Bu şekilde geleneksel MINI portföyü plug-in hybrid ve tamamen elektrikli modellerle tamamlanacak.

MINI'nin marka değerindeki istikrarlı yükselişi ürün satışlarında artışı beraberinde getirdi. Satışlar bu yılın ilk sekiz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,1 artarak toplamda 230,925 adede ulaştı. Premium markanın büyümesine yön veren en önemli faktörler MINI Countryman (%+12,9) ve MINI Cabrio (%+20,3) modelleri oldu.

"En İyi Global Markalar" 2017, markaların şirketin başarısını nasıl belirlediğini araştıran global marka danışmanlığı şirketi Interbrand tarafından yıllık olarak yayınlanan 18. marka raporudur. Değerlendirme markaya ait ürünler ve hizmetlerin finansal başarısı, müşterinin karar alma sürecinde markanın rolü ve şirketin fiyatlandırması üzerindeki etkisine dayanıyor.