MINI INSIDER

Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye

GELECEĞE DAİR 8 NOKTA: SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİME GİDEN YOLDA.

Sürdürülebilir üretim olmadan çevre dostu mobilitenin mümkün olması düşünülemez. Bir BMW Group markası olan MINI, bu nedenle kullandığı ham maddelerden üretim tesislerine kadar maksimum sürdürülebilirlik sağlamayı hedefliyor. Sürdürülebilir bir geleceğe giden yolda MINI hakkındaki 8 gerçeği öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.

MINI Cooper S Countryman ALL4: Resmi yakıt tüketimi (ortalama): 6,5 – 6,2 l/100 km; Resmi CO2 emisyonu (ortalama): 149 – 142 g/km (NEFZ / NEFD).

Sürdürülebilirliğin gerçek başlangıç noktası neresi? Elektrikli bir otomobil satın aldığınızda mı? Yoksa ekonomik sürüşe geçtiğinizde mi? Açık olmak gerekirse sürdürülebilir mobilite bunların çok daha öncesinde başlıyor. Bu konuda özellikle ham maddelerin çıkarılması ve otomobillerin fabrikada üretim süreci önemli bir rol oynuyor. Elektrikli otomobiller söz konusu olduğunda, bu konuya eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmakta fayda var. Ne de olsa özellikle bataryaların üretimi yoğun enerji gerektiren bir süreç. Ayrıca, bataryalar için gerekli ham maddeler bazı yerlerde kötü çalışma koşulları altında çıkarılıyor. Bu konuya daha sonra tekrar döneceğiz.

Peki, sürdürülebilirlik nerede bitiyor? Otomobil hurdaya ayrıldığında mı? Bunun yerine, amacın mümkün olduğu kadar az kaynak kullanımına dayanan döngüsel bir ekonomi yaratmak olması gerekmez mi?

MINI’nin tedarik zinciri süreçleri ve üretim tesislerine yaptığımız yolculukta bize katılın. Sizinle sürdürülebilir üretim ve çevre dostu otomobiller hakkındaki sekiz gerçeği paylaşacağız.

BİR BMW GROUP OTOMOBİL FABRİKASININ ORTALAMA GERİ DÖNÜŞÜM ORANI: %99.

Döngüsel ekonomi, ancak mümkün olduğu kadar az atık üreterek başarılı olabilir. Yani başka bir deyişle, atıkları çöplüğe veya çöp yakma fırınına göndermek yerine kullanım sürecine yeniden kazandırmamız gerekiyor.

BMW Group yılda yaklaşık 2,5 milyon otomobil üretirken 780.000 tona yakın atığın açığa çıkmasına neden oluyor. Bu rakama bileşenlerde kullanılan ambalaj malzemelerinin yanı sıra çelik ve koltuk kılıflarından kesilmiş parçaların da dahil olduğunu söylemeliyiz. Bu artık malzemeler arasında değerli kaynaklar bulunuyor. Bu nedenle, ortalama bir BMW Group otomobil fabrikasındaki atıkların %99’u geri dönüştürülüyor. Bu geri dönüşüm oranı sayesinde üretim aşamasından itibaren sürdürülebilir otomobillerin temellerini atıyoruz.

Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye
Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye

MINI Cooper SE Countryman All4: Energy consumption in kWh/100 km combined: 15.9 – 14.8 (WLTP), Fuel consumption in l/100 km combined: 2.1 – 1.7, CO2 emissions in g/km combined: 47-39 (WLTP)

%40’A KADAR GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ METALLER.

Atıkların geri kazanılması önemli. Peki, üretim sürecindeki ham maddeler ve diğer malzemeler nereden geliyor? Döngüsel ekonominin desteklenmesi için hedefin geri dönüştürülmüş malzemeleri mümkün olduğunca yüksek oranda kullanmak olarak belirlenmesi gerekiyor.

MINI markasını bünyesinde bulunduran BMW Group, “ikincil malzemeler” olarak bilinen malzemeleri halihazırda birçok alanda kullanıyor. Örneğin, plastik bileşenler söz konusu olduğunda geri dönüştürülmüş plastik kullanım oranının %15 olduğunu görüyoruz. Hedefimiz bu rakamı orta vadede %25 seviyesine çıkarmak. Metaller söz konusu olduğunda ise BMW Group’un daha da ileride olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, alüminyum döküm parçalar özelinde kullanılan geri dönüştürülmüş malzeme oranının %40 olduğunu görüyoruz.

Büyük oranda geri dönüşümden elde edilen sürdürülebilir malzemeler, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmede önemli bir katkı sağıyor. Özellikle alüminyum gibi üretim sırasında çok fazla enerji gerektiren metaller kurumsal açıdan ciddi bir karbon ayak izine sahip.

LPG SİSTEMLİ 18 KAMYON İLE ÇEVREYE DUYARLI LOJİSTİK.

Birleşik Krallık’ta tedarikçilerden alınan malzemeleri 15 farklı rota üzerinden MINI Oxford Tesislerine taşıyan 18 adet ağır yük kamyonu, kurumsal karbon ayak izimizi küçültmemize büyük katkı sağlıyor.

Peki bu araç filosunu özel yapan şey ne? Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) ile çalışan bu araçlar, çevre ve iklim değişikliği etkilerinin hafifletilmesinde etkileyici bir katkıya sahip:

  • Doğal gaz yanarken neredeyse hiç partikül madde açığa çıkmadığından sıfıra yakın partikül madde emisyonu.
  • %20 daha düşük CO2 ve nitrojen oksit emisyonu.
  • Kamyonların gelecekte biyolojik LNG ile çalıştırılması durumunda %90’a kadar daha az CO2 emisyonu.
  • Organik evsel atık gibi kaynaklardan elde edilen biyogaz yenilenebilir enerjiler arasında yer alıyor.

LNG sistemine sahip kamyonlar ayrıca dizel motorlu kamyonlardan daha sessiz bir kullanım sunuyor. Bu sayede, çevre dostu mobiliteye ses açısından da önemli bir katkıda bulunuyor.

Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye
Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye

©Lilac Solutions

SÜRDÜRÜLEBİLİR KAYNAKLARDAN MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK HAM MADDE.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, özellikle elektrikli mobilite söz konusu olduğunda sürdürülebilirlik anlayışının tedarik zincirinin ilk adımlarından itibaren başlaması gerekiyor. Örneğin, batarya hücrelerinin üretimi için lityum ve kobalt metallerine ihtiyaç duyuluyor. Kongo gibi bazı ülkelerde madencilik uygulamaları genellikle düşük çevre standartlarında gerçekleştiği için günümüzde hem lityum hem de kobalt madenciliği eleştirilerin hedefi haline gelmiş durumda. Bunun da ötesinde, bu madenlerdeki çalışma koşullarının kötü olduğuna ve çocuk işçi çalıştırıldığına dair bilgiler de mevcut. Sürdürülebilir elektrikli otomobil üretiminin bir de sosyal sürdürülebilirlik boyutu bulunuyor.

BMW Group’un bu konudaki hedefleri oldukça net: Lityum ve kobalt gibi ham maddelerin %100’ünü, yüksek sosyal standartların karşılandığı sürdürülebilir kaynaklardan elde etmek. Bu nedenle BMW Group, bataryalarında kullandığı kobalt ve lityumu 2020’den bu yana en yüksek sürdürülebilirlik standartlarını karşılayan Avustralya ve Fas madenlerinden tedarik ediyor.
KOBALTI SADECE ÇALIŞANLARIN KORUNDUĞU MADENLERDEN ÇIKARAN FİRMALARLA İŞ YAPIYORUZ.
Claudia Becker, BMW Group Sürdürülebilir Satın Alma Uzmanı
BMW Group, aynı zamanda Kongo’daki maden işçileri için daha iyi çalışma koşulları sağlamaya yönelik bazı çalışmalar içinde de yer alıyor. Örneğin, Alman kalkınma derneği “Deutsche Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit” (GIZ) tarafından Kongo’daki madenlerin çalışma koşullarının incelenmesi ve potansiyel iyileştirmeler yapılmasına yönelik olarak yürütülen bir projeye destek veriliyor.

SIFIR DERİN DENİZ MİNERALİ.

Değerli doğal kaynakların bazıları okyanusların derinliklerinde yatıyor. Ancak, bu kaynakların sistematik olarak çıkarılmasının ekolojik sonuçlarını öngörmek henüz mümkün değil. Bunun nedenle WWF Almanya, sonuçlar tam olarak araştırılıp derin denizler için koruma garanti edilene kadar derin deniz madenciliğinin ertelenmesini talep edenler arasında yer alıyor.

BMW Group, WWF’nin bu görüşünü desteklemek üzere bir girişim başlatmış bulunuyor. Bu durum MINI markası için, derin denizlerden çıkarılan herhangi bir mineralin kullanılmadığı ve derin deniz madenciliği için finansman sağlanmadığı anlamına geliyor.
Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye
Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye

%100 YEŞİL ELEKTRİK İÇİN 11.500 GÜNEŞ PANELİ.

Beş futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kaplayan bu güneş panelleri, Oxford tesisimizde sürdürülebilir üretim olanağı sağlıyor. Peki tam olarak neden bahsediyoruz? Otomobil fabrikamızın çatısında 11.500 adet güneş paneli bulunuyor. 20.000 metrekarelik bir alana yayılan gelen bu güneş paneli parkı, sağladığı üç megavatlık enerji çıkışıyla ana tesisin enerji ihtiyacının %100'ünü karşılıyor. Aynı miktardaki elektrik enerjisi ile 850 hanenin ihtiyacı karşılanabilir. Fabrikanın çatısında bulunan bu güneş paneli parkı, MINI Oxford Tesisinin kurumsal karbon ayak izini CO2 bakımından yılda 1.500 ton küçülterek iklim açısından muhteşem bir katkı sağlıyor.

Temiz enerji konusundaki başarımız açısından bu tesisin tek örnek olmadığını da belirtmeliyiz. BMW Group bünyesindeki 30 üretim tesisinin tamamında, yeşil enerji kaynaklarından elde edilen %100 yenilenebilir elektrik kullanılıyor.

%41 DAHA AZ ELEKTRİK TÜKETİMİ.

Yenilenebilir enerjilere geçiş konusunda büyük ilerleme kaydedilse de çevre dostu üretim aynı zamanda enerji tüketiminin azaltılması gerektiği anlamına da geliyor. Harry Potter filminin çekildiği bu şehirde çalışan personelimiz, bu konuda kendi sihirli dokunuşlarını gerçekleştirerek önemli bir etki yaratıyor. Oxford fabrikamızdaki 18.000 akkor ampulü LED lambalarla değiştiren personel, yalnızca 2018 yılında elektrik tüketimini önceki yıla kıyasla %41 oranında azaltmayı başarmış bulunuyor.

Yine de kaynak tasarrufu yapmanın sihir gerektirmediğini söylemekte fayda var. Örneğin, İngiltere’deki MINI Swindon tesisinin çatısı da önemli bir rol oynuyor. Bu anlamda, 8.000 m2 büyüklüğündeki düz çatı yağmur suyunu toplamak için kullanılıyor. Toplanan su daha sonra temizlik, yeşil alanların sulanması ve tuvalet sifonları için kullanılıyor. Bu uygulama da otomotiv sektöründe sürdürülebilirliğe katkıda bulunan etkenler arasında öne çıkıyor.
Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye
Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye Geleceğe Dair 8 Nokta: Sürdürülebilir Üretime Giden Yolda. | MINI Türkiye

SÜRDÜRÜLEBİLİR MALZEME ODAKLILIĞI.

Özellikle deri koltuklar olmak üzere iç tasarımlarda deri malzeme kullanımı oldukça popüler durumda. MINI olarak bir süredir sürdürülebilir alternatiflerle ilgileniyoruz. Ayrıca, deri yerine daha fazla oranda geri dönüştürülmüş malzeme kullanmanın yollarını arıyoruz. Gelecekte, deri kullanımına tamamen son vermeyi ve müşterilerimize kalite ve koltuk konforu açısından aynı performansı sağlayacak yenilikçi malzemeler sunmayı hedefliyoruz. Bu malzemelerin aynı zamanda otomobillerimizin zamansız iç tasarım ruhunu yansıtmaya devam etmesi gerekiyor.

MINI Lifestyle Koleksiyonu, uzun süredir sürdürülebilir malzemeleri olağanüstü tasarımla bir araya getirmeye devam ediyor. Örneğin, MINI Bracenet Anahtarlık, otomobilinizin anahtarlarını kaybetmenizi önlemenin ötesinde önemli bir özelliğe de sahip. Bu anahtarlık, pek çok deniz canlısı türü için bir tehlike arz eden “hayalet ağların” (okyanuslarda kaybolan veya kasıtlı olarak kesilen balık ağları) kurtarılan parçalarından üretiliyor.

MINI, sürdürülebilir üretim açısından şimdiden belirli bir başarı elde etmiş durumda. Bununla birlikte, henüz hedefimize tam olarak ulaşmadığımızı düşünüyoruz. Üretimin yanı sıra diğer tüm alanlarda sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için tüm imkanlarımızı kullanma konusunda kararlıyız. Sürdürülebilir mobiliteye giden yolda çevreye duyarlı yaklaşımımız bize yön vermeye devam ediyor.

Yasal Uyarı:

Gösterilen yakıt tüketimi, CO2 emisyonu ve enerji tüketimi değerleri, tip onayı sırasında yürürlükte olan (EC) 715/2007 sayılı Avrupa Mevzuatı versiyonuna uygun şekilde belirlenmiştir. Değerler, Almanya’da temel konfigürasyona sahip bir otomobile aittir ve gösterilen menzil, seçilen modelde bulunan opsiyonel donanımı ve farklı boyuttaki jant ve lastikleri göz önünde bulundurur. Bazı otomobillere ilişkin değerler yeni WLTP yönetmeliğini temel alır ve otomobiller arasında karşılaştırma yapılabilmesi için NEDC değerine dönüştürülmüştür. [Bu otomobillerle ilgili olarak, (diğer hususların yanı sıra) CO2 emisyonuyla ilişkili vergiler veya diğer harçlar açısından CO2 değerleri burada belirtilen değerlerden farklı olabilir.] CO2 verimlilik özellikleri, 1999/94/EC Direktifi ve Avrupa Birliği Mevzuatının yürürlükteki versiyonuna göre belirlenir. Burada gösterilen değerler, bu sınıflandırmaya ilişkin NEDC döngüsü uyarınca yakıt tüketimini, CO2 değerlerini ve enerji tüketimini temel alır. Yeni binek otomobillere ilişkin resmi yakıt tüketimi değerleri ve özel CO2 emisyon değerleri, “Yeni binek otomobillere ilişkin yakıt tüketimi, CO2 emisyonu ve elektrik gücü tüketimi kılavuzu” kapsamında bulunabilir. Kılavuza yetkili satıcılardan ve https://www.dat.de/angebote/verlagsprodukte/leitfaden-kraftstoffverbrauch.html adresinden ulaşılabilir.