Oxford’dan size uzanan MINI’nin üretim yolculuğu, otomatikleştirilmiş bir deha ve köklü bir geçmişe sahip işçiliğin mükemmel bir bileşimidir. Hem bilgilenmeniz hem de keyifli zaman geçirmeniz için geleneksel MINI’nin mükemmelliğiyle dolu 21. yüzyıl üretim sürecine göz atın.

Beklenti hem heyecan verici hem de dayanılmaz bir histir. Bir an önce direksiyon başına geçme arzunuzu bastırarak MINI’nin başarılı üretimini beklerken bir adrenalin patlaması yaşarsınız. Bize güvenin, bunun önemli bir an olduğunun farkındayız. Fakat yolculuğunuza başlamak için MINI’nizi teslim almayı beklemenize gerek yok. Tüm büyük ortaklıklarda esas olan karşılıklı anlayıştır ve MINI’nizin daha şimdiden anlatacak bir öyküsü var.

MINI’lerin büyük çoğunluğu için bu öykü MINI’nin kalbi ve evi olan Oxford Fabrikasında başlar. İngiltere’nin Hayali Kuleler şehri Oxford’daki fabrikasında her 67 saniyede harika bir MINI tamamlanır. Gövde tipi, renkler ve kontrast renkte tavan seçimleriyle bir milyarın üzerinde varyasyon sayesinde aynı seride iki adet aynı MINI otomobilinden bulmak pek mümkün değildir. Oxford Fabrikası, karmaşık üretim işlemlerinin en üst seviyeye taşındığı mükemmel bir örnektir.

Fabrika MINI’nizin dış tasarımının biçimlendirildiği Beyaz Gövde, özel
rengine kavuştuğu Boya ve kişisel, ikonik otomobilinizin üretilmesi amacıyla
tüm bileşenlerinin bir araya getirildiği Montaj bölümü olmak üzere üç alt
birimden meydana gelir.

Beyaz Gövde bölümünde üst düzeyde hassasiyete sahip 1200 robot, her bir MINI’nin gövdesini oluşturan 435 parçalık yapbozu bir araya getirir. Uzman bir denetmen kalibrasyon ve bütünlüğü değerlendirmek üzere rastgele kontroller gerçekleştirmeden önce robotlar, sağlam bir yapı oluşturmak için 4000 noktadan kaynak gerçekleştirir. Daha sonra MINI’nizin kapıları, bagaj ve kaputu takılır ve otomobil sıkı bir kontrol değerlendirmesine tabi tutulur. Robotlar birçok görev için kusursuz olsa da her gövde, en yüksek kaliteyi sağlamak üzere insan gözü ve eliyle tepeden tırnağa dikkatle incelenmelidir.

Her şey mükemmel hale geldiğinde MINI’nizin gövdesi Boya Atölyesine doğru ilerler. 60.000 m3’ten daha büyük olan devasa bir binaya sahip tesisin maliyeti 80 milyon pounddur ve Millenium Dome’dan sonra ikinci en büyük inşaat projesidir. Korozyona karşı koruma katının uygulanmasından, parlak cila katına kadar her bir MINI gövdesinin boya işlemi yaklaşık 10 saat sürer. Arasından seçim yapabileceğiniz 16 gövde ve beş kontrast tavan rengi, kaput şeritleri, yan ayna kapakları ve yan havalandırmalarla birlikte çok az model MINI’nin 50 yıldan fazla süredir sunduğu kişiselleştirme seviyesine yaklaşabilir.

Cila ve parlatma işleminin ardından son bir fırınlamadan ile birlikte MINI’niz montaja hazırdır. Bu, MINI’nizin Oxford Fabrikasındaki yolculuğunun son aşamasıdır ve otomobil burada tamamlanarak size gönderilmek üzere yola çıkar. Adım adım sona doğru ilerlerken montajı elle gerçekleştirilen 200’den fazla parçadan oluşan motorunuz, bir robot ve iki işçinin dahil olduğu iki farklı aşamada monte edilir. Dünyanın en kendine özgü ve ünlü otomobillerinden birini üretme görevini üstlenen son teknoloji fabrikada hiçbir şey insan ve makinenin kurduğu ortaklığı bozamaz.

MINI’nize son olarak tekerlekleri takılır, gerekli sıvılar ve yakıt doldurulur. Ardından otomobil son kontrol ve testler için üretim hattının sonuna yollanır. Tüm sistemler hazır olduğunda otomobil, MINI’nin dünya çapındaki 110 varış noktasından biri olan Avustralya’ya gönderilmek üzere Oxford Fabrikasının treniyle Southampton Limanı’na gönderilir. MINI’niz Fremantle, Melbourne, Sidney veya Brisbane’de limana indirilmeden önce dört hafta süreyle Güney Afrika veya Amerika’da antrepoda bekletilir. Ardından MINI’niz sizinle ilk buluşmasına kadar bekleyeceği yetkili satıcıya doğru son bir yolculuğa çıkar. Uzun ve harika bir dostluk olması dileğiyle!